Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın
kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle
beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!”[1]
Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Sözün en güzeli Allah’ın
kitabıdır. Rehberliğin en güzeli ise Muhammed’in rehberliğidir.”[2]
İnsanoğluna
karşı çok merhametli olan Rabbimiz, onu dünya hayatında yalnız ve desteksiz
bırakmamıştır. Kullarına doğru yolu göstermek üzere peygamberler göndermiş,
hidayet rehberi kitaplar indirmiştir. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem ile
başlayan peygamberlik vazifesi hâtemü’l-enbiyâ Muhammed Mustafa (s.a.s) ile
sona ermiştir. Hz. Âdem ile başlayan ilâhî mesaj, Peygamberimize indirilen
Kur’an-ı Kerim’le taçlanmıştır.
Kur’an-ı
Kerim, Allah tarafından bütün insanlığa gönderilen son ilâhî hitaptır. Cenâb-ı
Hakkın sözü, kelâmıdır. Okunması ibadet olan Kitâp’tır. Hak ile bâtılı, doğru
ile yanlışı, helal ile haramı birbirinden ayıran Furkân’dır. Ruha ve bedene
şifa, ahlâkî hastalıkları tedavi eden devadır. Dünya ve ahiret mutluluğunun
yollarını gösteren hüdâdır. İnsana yaratılış gayesini hatırlatan Zikir’dir.
Sünnet,
Sevgili Peygamberimizin hayat tarzı, sözleri, fiilleri ve onaylarıdır. Kur’an,
bize imanı ve yalnızca Allah’a kul olmayı emretmiş; sünnet, imanın
hakikatlerini öğretmiştir. Kur’an, bize imanımızın gereği olan ibadetleri
emretmiş; sünnet, bu ibadetleri nasıl yapacağımızı göstermiştir. Kur’an, bize
güzel ahlâkı emretmiş; sünnet ise erdemli bir hayata model olmuştur.
Peygamber
Efendimiz (s.a.s), âlemlerin Rabbinden aldığı vahyi insanlara hem tebliğ etmiş
hem de açıklamıştır. Onun güzide yaşantısı, Allah’ın rızasına uygun yaşayan iyi
bir Müslüman olmak için önümüzdeki en güzel örnektir. Şu geçici dünyada ve
kalıcı ahiret yurdunda huzura ermek istiyorsak, tek çaremiz Peygamberimizin
sünnetine uymak, onun gibi yaşamaya, onun gibi düşünmeye ve onun gibi
davranmaya çalışmaktır. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilmiştir: “Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için;
Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için
güzel bir örnek vardır.”[3]
Resûl-i
Ekrem Efendimiz, O’na peygamberlik görevi veren Rabbimizin kontrolü altında
yaşamış, bir insan olarak kimi zaman en küçük bir hata işlediğinde bile
Rabbimiz tarafından hemen uyarılmıştır. Kur’an’ın ifadesiyle Peygamberimiz
(s.a.s) asla heva ve hevesine göre konuşmamış, vahye uymuştur.[4]
Ashâb-ı kirâm onun mübarek sözlerini ve davranışlarını büyük bir dikkatle
izlemiş ve derin bir hassasiyetle genç kuşaklara aktarmıştır.
Kur’an
ve sünnet ayrılmaz bir bütündür. Dinimizin esasını teşkil eden Kur’an’ı,
Peygamberimizin sünnetinden ayrı düşünmek imkânsızdır. Kur’an ile sünnet
arasına mesafe koymak, “Kur’an bize yeter” diyerek sünnetin dindeki yerini
hafife almak, Peygamberimizden bize ulaşan sahih bilgi hakkında şüphe
uyandırmak, iyi niyetten uzak büyük bir vebaldir. Zira Kur’an’a iman eden
Müslüman toplumların geleneği sünnet ile yoğrulmuş, İslam medeniyetinin temelleri
Kur’an ve sünnet üzerine kurulmuştur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) Veda
Hutbesi’nde şöyle buyurmuştur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı
sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve
Peygamberinin sünnetidir.”[5]
O
halde Yüce Kitabımız Kur’an’a sımsıkı sarılalım ve onun emri üzerine Sevgili
Peygamberimizin sünnetine uyalım. Dinimizi en doğru şekilde öğrenme ve yaşama
konusunda Kur’an’ın rehberliğinden ve sünnetin izinden ayrılmayalım. Kur’an ve
sünneti birbirinden ayırarak din istismarına kapı aralayanlara, şöhret ve çıkar
devşirmeye çalışanlara karşı uyanık olalım. Sünneti bugünlere taşıyan hadis
külliyatımızın güvenilir olmadığını iddia eden bir zihniyete asla itibar
etmeyelim. Sahih sünneti Peygamberimize ait olmayan sözler ve hurafelerle
istismar edenlere karşı da uyanık olalım. Allah’ın kitabı Kur’an’la,
Peygamberimizin nezih sünnetiyle hayatını şekillendiren evlatlar yetiştirmek
için gayret sarf edelim.
[1] Nisâ, 4/69.
[2] Nesâî, Îdeyn, 22.
[3] Ahzâb, 33/21.
[4] Necm, 53/3-4.
[5]
Muvatta’, Kader, 3.
Kaynak: http://www2. diyanet.gov.tr/ dinhizmetlerigenelmudurlugu/ sayfalar/hutbelerlistesi.aspx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder