Featured post

e-Devlet Nedir, Ne İşe Yarar?

e-Devlet, kamu yönetiminde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımıdır. e-Devlet kavramının idari boyutu kamu kurum ve kuruluşları ve ye...

Tosbik Buğday

Başaktan düşen tosbik buğday tanesi, yuvarlana yuvarlana bir taşın dibinde durdu. Rüzgâr onu tozlarla birlikte olduğu tarladan alıp başka bir yere götürmüştü.

Garip ve sessizce etrafına bakınırken toprak seslendi ona.
- Heyy tosbik buğday bana bakar mısın? 
- Beni tanıyorsun!- Bilmez miyim, toprağım ben. Senin gibi milyonlarca buğday tanesine ev sahipliği yaptım.
- Senin çok cömert olduğunu söylemişti ailem. Şimdi onlardan uzağım. Rüzgâr beni buralara getirdi. Onlar çiftçi Asım Amca'nın çuvalına girdi sanıyorum.

Bizden ekmek oluyormuş. İnsanlar, kurtlar, kuşlar ve nice canlı bizimle doyuyormuş.

- Evet tosbik buğday. Toprağımı seninle paylaşmak istiyorum. Daha fazla savrulma. Tüm tohumlarla paylaşırım evimi. Bir iken on olurlar, yüz olurlar, bin olurlar. İçimdeki tüm mineralleri, vitaminleri, suyu paylaşırım. Paylaştıkça çoğalırım.

- Ne güzelsin sevgili toprak. Seninle olmak şimdi daha çok mutlu ediyor beni. Başka yerlere savrulup çürüyebilirdim. Şimdi seninle birlikte ben de çoğalacağım.

Toprak, buğday tanesine sarıldı. Suyundan vitaminlerinden verdi. Büyüdükçe büyüdü tosbik buğday. Başaklar çoğaldı. Buğdaylar çoğaldı.

Çiftçi Asım Amca hasat etti tarlayı. Sonra arkadaşları ile bir çuvalı paylaştı tosbik buğday. Bir süre, bir ambarda beklediler, neşeli şarkılar söylediler.

Sonrasında bir değirmene yol aldılar. İnce ince öğütüldüler.

- Bembeyaz un oluyoruz diye seslendi arkadaşlarına... İncelmiş yeni hâlini de çok beğendi. Sonra bir kabın içini paylaştı suyla. Sevgi'nin annesi yoğurdu onu sevgiyle. Hamur oluyordu anladı. Sıcacık ekmek olarak çıktı fırından. Sevgi, böldü böldü verdi arkadaşlarına. Arkadaşları köy usulü ekmeğin tadını çok seviyorlardı çünkü.

Annesi ne zaman ekmek yapsa arkadaşlarıyla birlikte yerdi. Tosbik buğday, Esra'nın, Semih' in, Gül'ün, Beyza'nın elinde olmaktan büyük mutluluk duydu. Kırıntılar da küçük serçelere ikram edildi. Tereyağlı köy usulü ekmekleri yiyen çocuklar için oyun vakti idi. Kuşlar için de cıvıl cıvıl ötme.

Neşe içinde gülüşüp oynarken onlar, kim bilir hangi tosbik buğday kime vitamin olacaktı, kimin sofrasını süsleyecekti...

Kaynak: Diyanet Çocuk Dergisi, Kasım 2020, 14. s.

Öğretmenimin Sayesinde

Ama öğretmenim ben sayıları sevmem ki. Hem yapamam matematiği...Böyle demiştim öğretmenime, bize matematiğin kolay olduğunu söylediğinde. Sonra sözlerine, robotların, bilgisayardaki kodların ve hatta uzaydaki uyduların kapılarının bile matematikle açıldığını eklemişti öğretmenim.

Ben yine de itiraz etmiştim. Sayılar bana karmaşık geliyordu, problemleri çözmesi de zordu. Öğretmenim yine de vazgeçmedi. Dersi sevmemiz için elinden gelen tüm çabayı gösterdi. Yeter ki öğrenelim diye bir gün derse bisiklet bile getirdi. Sonra sınıfa dönüp hepiniz çok şaşırdınız değil mi, dedi. Daha biz ne olduğunu anlamadan pedalları çeviriverdi. Evet arkadaşlar, dedi. Bugünkü konumuz çember ve daire. Bakın matematik aslında her yerde. Bisikletin tekerinde bile.

Bir başka derse elinde kocaman bir kutu ile gelmişti. Matematiği en çok sevenin bugünkü hediyesi bu kutudaydı. Üç soru soracağım, demişti. Aranızdan bir kazanan çıkacak. Kurallarımız çok basit, soruların hepsini bilen oyunun galibi olacak diye de eklemişti.

İlk soru çok basitti. Neden mi? Çünkü herkes bildi. Sıra ikinci soruya geldi. Bu soru biraz zordu. Arkadaşlarımın çoğu elenmişti. Son soruya sadece üç kişi geçmişti. Biri bendim, biri Mustafa, diğeri de Zeynep’ti.

Öğretmenim büyük bir heyecanla son soruyu sordu. Problem ilk başta oldukça zor göründü. Nasıl çözeceğim diye düşünürken aklıma öğretmenimin sözü geldi. Kodların, robotların ve hatta uzayın temeli matematikti. Yapılacaklar basitti aslında. Sayılar önce toplanacak sonra da bölünecekti. Soruyu hızlıca çözdüm. Sonunda birinci ben olmuştum.

Öğretmenim de çok sevindi. Senin matematiği başaracağını biliyordum, dedi. O gün sürpriz hediyeyi kazandım. Ama çok daha önemli bir şeyi öğrendim. Matematik çok eğlenceli ve basitti. En önemli kural onu sevmekti. Bana bunu gösteren de öğretmenimdi.

Kaynak: Diyanet Çocuk Dergisi, Kasım 2020, 24. s. 


İnsan hayatının tüm renklerini bir araya getirmeyi amaçlayan Hayata Dokunmalı, sizler için en güzel ve yararlı içerikler sunuyor. Siz de bize içerik önerebilir, hatta site yazarı olabilirsiniz. Bunun için bizimle iletişime geçmeniz yeterlidir.