Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Bu Kur’an,
âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz
mübarek bir kitaptır.”[1]
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bizlere şu hatırlatmada
bulunmaktadır: “Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha kıymetli bir miras
bırakmamıştır." [2]
Her çocuk, Allah’a inanma,
O’nu sevme, O’na bağlanma duygusuna sahip bir şekilde dünyaya gelir. İnsanın
fıtratında yani yaratılışının özünde iyiye yönelme, güzeli tercih etme ve
doğruyu arama eğilimi vardır. Çocukluktan itibaren yüreğimizdeki pusula, hakkı
ve hakikati göstermektedir. Ama büyüdükçe anne babasının ve çevresindekilerin
etkisiyle her çocuğun yolu farklılaşır, inancı şekillenir ve ahlakı değişir.
Allah’ın
bizlere lütfettiği en değerli nimet ve emanetlerden biri de yavrularımızdır.
Sevgili Peygamberimiz bizi bu nimetin kıymetini bilmeye ve bu nadide emanete
sahip çıkmaya davet eder. Anne-baba ve evlat arasında hassas bir hak ve
sorumluluk dengesi vardır. Çocuklarımızın üzerimizdeki en büyük hakkı ise,
fıtratlarının saf ve temiz halini koruyarak onları her türlü kötülükten
muhafaza etmemizdir.
Ailemizin gözbebeği,
geleceğimizin umudu olan yavrularımızın maddi ihtiyaçlarını olduğu kadar manevi
ihtiyaçlarını da karşılamakla mükellefiz. Çocuklarımıza Rabbimizi ve
Peygamberimizi tanıtmak, ibadet alışkanlığı kazandırmak, güzel ahlak aşılamak
bizim asli vazifemizdir. Onların masum yüreklerini, berrak zihinlerini ilimle,
hikmetle, edeple donatalım. Her türlü sapkın düşünceden, ahlaka aykırı
davranıştan, hurafe ve bidattan onları uzak tutalım. Elinde Kur’an, göğsünde
iman ile hayatına yön veren samimi müminler yetiştirmek için emek verelim.
Unutmayalım ki, Allah’ın Kitabı’na aşina olan, Allah’ın Resûlü’nü örnek alan,
vatanına ve milletine vefa ile bağlanan güzel bir nesil bırakmak hepimizin
vazgeçilmez sorumluluğudur.
Kur’an-ı
Kerim’i güzel okumak, en doğru biçimde anlamak ve hayatın her anında yaşamak
mümin olmanın şiarıdır. Çocuklarımızı küçük yaştan itibaren Kur’an tilavetiyle
ve Kur’an’ın temel değerleriyle tanıştırırsak, bu gayeye erişmeleri
kolaylaşacaktır. Çocuk ruhu, Kur’an’ın sıcak ve samimi çağrısına, manevi
sofrasına hepimizden daha yakındır. Yüce dinimizi öğrenmenin, namaz ve oruç
gibi ibadetleri alışkanlık haline getirmenin, dürüstlük ve şefkat gibi
erdemleri benimsemenin en güzel çağı çocukluktur. Yavrularımıza Kur’an sevgisi
aşılamak ve Kur’an’ın aydınlığında devam edecek bir ömrün ilk adımlarını atmak
istiyorsak, okulların eğitime ara verdiği yaz tatili bunun için eşsiz bir
fırsattır.
Teknolojinin cazibesine kolayca
kapılan çocuklarımız, bilgisayar ve telefon ekranlarının önünde günlerini heba
etmesin istiyoruz. O halde yavrularımızı bağımlılıktan kurtarıp akıl ve beden
sağlıklarını güçlendirecek imkânlar oluşturmak bize düşmektedir. Çocuklarımızın
gönül dünyalarını geliştirecek, hayal ve ideallerini zenginleştirecek en güzel
vesilelerden biri önümüzde durmaktadır. 17 Haziran Pazartesi günü tüm
camilerimizde ve Kur’an kurslarımızda yaz kursları başlayacaktır. “Camiler
Çocuk Dolsun, Ahlakı Kur’an Olsun” ilkesiyle camilerimiz çiçek açacak,
kurslarımız yavrularımızla şenlenecektir. İman, ibadet ve ahlaka dair derslerin
yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklerle çocuklarımız bir yandan öğrenirken
bir yandan eğlenecektir. Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle, çocuklarımıza “en
değerli miras” olarak güzel bir terbiye bırakmak için cami ve Kur’an kurslarımıza
müracaatınızı bekliyoruz. Çocuklarımıza kucak açıyor, hepsi için Cenâb-ı
Hak’tan başarılı, hayırlı, mutlu ve sağlıklı bir gelecek niyaz ediyoruz.
[1] Sâd, 38/29.
[2] Tirmizî,
Birr, 33; İbn Hanbel, IV, 77.
Kaynak: http://www2.diyanet.gov.tr/dinhizmetlerigenelmudurlugu/sayfalar/hutbelerlistesi.aspx